Göğü Delen Adam, Samoa dilindeki karşılığıyla “Papalagi”, bir kabilenin modern insana verdiği isim. Bu ismin verilişi ise şöyle: “Samoa’ya ilk misyoner, bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti.” Buradan da anlaşılacağı üzere Erich Scheuermann kitapta, ilkel bir kabile şefinin kendisine anlattıklarından yola çıkarak modern insanın dışarıdan nasıl göründüğünü şiirsel bir dille kaleme almış. Göğün delinişinin kimi eleştirmenlerce Ozon Tabakası ile ilişkilendirildiği kitap, başlığından itibaren metaforlarla bezeli. Kabile üyelerinin gözünden yapılan betimlemelerde modernleşmenin kıskacında şekillenen yaşamımızla yüzleşme olanağı buluyoruz çünkü Samoa yerlilerine göre “Papalagi’nin tanrısı, yuvarlak metaller ve kâğıtlardır…Papalagi midye kabuğu gibi dört tarafı taşlarla çevrili yaşar… Hiçbir papalagi kadınların bulunduğu yerlere boynunda bu takı olmadan gidemez”. Alıştığımız yaşantıdan benzer nice örnekler sunan kitap; okuru önce kendine yabancılaştırıp ardından doğallıktan ve doğadan yola çıkarak “ilkellik” ve “modernlik” kavramlarını yeniden gözden geçirmeye, endüstrileşme ve bunun toplum üzerindeki etkisini eleştirel bir gözle bakmaya yönlendiriyor. Belki de sadelik algımızı gözden geçirmenin zamanı gelmiştir, kim bilir? Keyifli okumalar.
Saadet ALPAYAR
TED Sivas Koleji Sınıf Öğretmeni