Minnacık ama dev gibi bir kitap.
Kitabın ilk sayfasından itibaren aslında kitabı okumaya başlamıyorsunuz. Öykünün geçtiği 1940’lı yılların Kırgızistan’ındaki o köye gidiyorsunuz. Toprak Ana romanında erkekleri askere alınan bozkırın ortasındaki bir Kırgız köyünde geride kalanların çektiği sıkıntıları anlatıyor, yazar. 2. Dünya Savaşı’nın anlatıldığı bu kitapta savaşın insanların hayatını nasıl yıktığını, hem cephede hem de cephe arkasında yarattığı yıkımların nasıl olduğundan bahsediyor.
Cengiz Aytmatov, her zamanki berrak ve akıcı üslubuyla okuyucuları, adeta insanları öğütür gibi harcayan savaş düzeneğinin yarattığı trajedilerle sarsıyor.
Etkileyici ve sürükleyici bir eser olması sebebiyle herkesin okumasını tavsiye ederim.
Nilüfer Yaraş
TED Sivas Koleji
Biyoloji Öğretmeni